Skolyozluyum

Skolyozluyum… Skolyoz hastası değilim, skolyozluyum. Herhangi bir şeye hastalık adını takıyorsa insan orda iyileşme yok olur diye düşünenlerdenim. Vücudunuzun işleyişine etki eden durumların bazıları sizi ziyaret eder, şöyle bir yoklar, hatırlatacaklarını hatırlatır ve gider. Bazıları ise hep oradadır, hep hatırlayın unutmaya meylettiğiniz şeyleri diye.

Tam yirmi yıl önce 12. yaşımdayken skolyozlu olduğum bilgisini aldık. Annem ve babam bir panik havasına büründüler. İlk muayeneyi yapan hekim bizi bu konuda uzman olduğunu söylediği bir başka hekime yönlendirdi. Ve benim skolyozlu günlerim başladı. Alelacele girilen ameliyat sonrası omurgama yerleştirilmiş koca bir protezin sahibi oldum. Yirmi yıldır da omurgama hizmet ediyor protezim. Benim protezim şimdikiler gibi değil tabi.

Operasyon sonrası hareketlerim – annem tarafından- kısıtlandı. İlk bir kaç yıl annemin “onu yapma, öyle eğilme, dik otur vs.” cümleleri hayatımın merkezine oturdu. Ben ve çevremdekiler hiç tanımadığımız bu durum karşısında pek telaşlıydık. Açıkçası ben yaşça küçük olduğum için, bilgiye ulaşmak şimdilerde olduğu gibi kolay olmadığı için bu yabancıyla ilgili fazla bilgi sahibi değildik. Tüm bilgimiz hekimimin söyledikleri ve bizim anlayabildiğimiz kadardı. Ben skolyozumla aslında 2010 yılında Arda’m sayesinde tanıştım. Okudu, araştırdı, bilgileri önüme serdi. Sanırım skolyozla şu yaşımda tanışmış olsam kararlarım da, yaptıklarım da o zaman yaptıklarımızdan çok farklı olurdu.

Operasyondan sonra onsekiz yıl boyunca herhangi bir sıkıntım olmadı. Ta ki iki kış önce başlayan siyatik ağrılarına kadar. Aslında ağrılar başlayana kadar da skolyozumu, omurgamdaki protezi pek hatırlamıyordum. Hayat normallikle – ya da öyle sanarak- akıyordu işte. Gece uykudan zıplatırcasına şiddetli siyatik ağrıları o kadar sıklaştı ki ben gün içinde ağrım olduğunu farkedemeyecek noktaya geldim. Küçük yaşta büyük ağrılarla tanışınca insan ağrı/acı eşiği öyle bir yükseliyor ki inanamazsınız. Bu sırada hekime gittim tabi.

Ben bu arada uzun zamandır aklımda olan ama hep ertelediğim yoga’yı hayatıma soktum. Hayatımın en doğru kararı diyebileceğim şeylerden oldu bir anda. Ne mi oldu? Bütün ağrılarım geçti. Duruşum düzeldi. Beden farkındalığım gelişti. Zihnim sakinleşti, sakinliğini korumayı öğrendi. Ruhum daha bir dingin oldu. Herşeye bakışım, olaylara karşı takındığım tavır değişti. Hala da gelişmeye, dönüşmeye, öğrenmeye, bütünleşmeye devam ediyorum.

orangenew

Daha sonra tanıdık bir kaç hekim arkadaşımıza sorup, soruşturup skolyoz ve omurga hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay’la tanıştım. Beni bilmediğim bir çok konuda bilgilendirdi. Yoga’nın bende gerçekleştirdiği gelişimi gördü ve destekledi. Aradaki farkı aşağıdaki röntgen filmlerime bakarak anlamak öyle mümkün ki… Gördüğümde hissettiklerimi anlatamam. Bir kaç gün yüzümden hiç eksilmeyen bir sırıtışla gezdim sanırım. Işıldadım.

photo (1)

sumran can_02

photo

sumran can_01

Bazı durumlar siz bir şeyleri farkedin diye ortaya çıkarlar. Ben skolyozumu böyle yorumluyorum. Ben onunla barış içinde oldukça o da bana yardımcı oluyor. Varlığından korkmadan, normal insanlardan bir farkım olmadığını bilerek yaşıyorum. O yüzden öğrettikleri için önce skolyozuma, sonra bedenime ve beni skolyozumla tanıştırıp aramızı düzelten Arda’ma, erkenden farkedip müdahale eden anneme, babama, Yoga Şala’ya ve bu ailenin güzelikleri Çiçek’e, Esra’ya, Nil’e, Berra’ya, Şeli’ye, Zafer Hoca’ya, Prof. Dr. Ahmet Alanay’a çok teşekkür ederim. Ne güzelsiniz, içimi çiçeklendiriyorsunuz.

Sevgiyle

s.

İlüstrasyon: Joanna Little

Skolyozluyum” üzerine 4 yorum

  1. Çok güzel bir yazı.Ben Tuğba Akalan 22yaşındayım.Skolyoz olduğumu 11yaşında farkettik ve 15yaşında Hacettepe hastanesinde o zaman doçent olan Dr.Ahmet Alanay tarafından ameliyat edildim. Ameliyatım çok başarılı geçti. Zaten hocamın başarıları genç yaşında Profesör olabilmesinden belli oluyor. Tekrar teşekkür ederim. Yogayı birkaç arkadaşımdan duymuştum. Doktorumunda tavsiyesi olduğunu duymak içimi rahatlattı. Ağrım şuana kadar olmadı ama yinede rahatlamak için bende yapmayı düşünüyorum. Tekrar teşekkürler..

    1. Teşekkür ederim 🙂 Ancak yoga yaparken skolyoz konusunda bilgisi olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz eğitmenlerle çalışın. Çünkü yogada tüm pozlar çift taraflı tekrarlanır. Ancak skolyozda tek tarafta kaslar daha kısadır. O yüzden kısa kaslarınızın olduğu tarafı çalıştırmak ve kasları uzatmak gerekir. Skolyoz ve yoga ilişkisini benim yazım üzerinden değil, başka uzman kaynaklara da bakarak yorumlayın.

      sevgimle
      Sümran

Yorum bırakın